İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale, açıklanan enflasyon oranına ilişkin değerlendirmede bulundu. Özlale, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Berbat tarım politikası, dışa bağımlı üretim yapısı ve liyakatsiz Merkez Bankası Başkanı, bugün bir öğretmen ailesinin bile açlık sınırı…
İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Ümit Özlale, açıklanan enflasyon oranına ilişkin değerlendirmede bulundu. Özlale, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Berbat tarım politikası, dışa bağımlı üretim yapısı ve liyakatsiz Merkez Bankası Başkanı, bugün bir öğretmen ailesinin bile açlık sınırının altında gıda tüketmesine yol açıyor" TÜRK-İŞ, anne, baba, bir genç ve bir çocuktan oluşan 4 kişilik hanenin Eylül 2021’de açlık sınırının 3049 TL’ye yoksulluk sınırının ise 9932 TL’ye yükseldiğini açıkladı. Net asgari ücretin 2826 TL, hemşire maaşının 6357 TL ve öğretmen maaşının 6553 TL olduğunu düşündüğünüzde, bir öğretmen ve bir asgari ücretliden oluşan bir aile hala yoksulluk sınırının altında kalıyor. Hatta bugünün Türkiyesi’nde bir öğretmen ailesinin açlık sınırının altında gıda tüketiyor olması kuvvetle muhtemel. Asgari ücretli, hemşire ya da öğretmen… Vatandaşımız her seferinde pazara, markete gittiğinde fakirleştiğini daha da derinden hissediyor. Her ne kadar TÜİK gıda enflasyonunu %28.8 olarak açıklasa da yumurta fiyatındaki artışın geçen yıla kıyasla %70, makarna fiyatının geçen seneye kıyasla %28,5, ayçiçek yağı fiyatının geçen yıla kıyasla %52, tavuk etinin kilosunun da geçen yıla göre yüzde %69,4 arttığını düşündüğümüzde bu gıda enflasyonu verileri de inandırıcılığını yitiriyor. "Enflasyon sadece vatandaşın alım gücünü düşürmekle kalmıyor, bölgeler arası eşitsizliği de derinleştiriyor" Diğer önemli bir sorun ise enflasyonun bölgesel olarak farklılaşması. TÜİK’in açıkladığı verilere göre kişi başına geliri ülke ortalamamızın altında olan 19 bölgemizin 16’sında tüketici enflasyonu ülke ortalamasının üzerinde. Yani hayat pahalılığının en fazla hissedildiği bölgeler kişi başı milli gelirin daha düşük olduğu bölgeler. Bunun sebebi çok basit: Daha düşük gelirli bölgelerde hane halkı bütçesinin çok önemli bir bölümü gıda tüketimine gidiyor. Yani mevcut durumda enflasyon sadece vatandaşın alım gücünü düşürmekle kalmıyor, bölgeler arası eşitsizliği de derinleştiriyor. "Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı zihni sinir projeler, vatandaşın aklıyla alay etmekten başka bir işe yaramıyor" Bu enflasyonu yeni zincir marketler açarak düşüreceğini söylemek ve çarşı pazar dolaşıyormuş gibi yapmak en hafif tabiriyle vatandaşın aklıyla alay etmektir. Bugünkü enflasyonun temel nedenleri berbat bir tarım politikası, beklentileri yönetemeyen bir Merkez Bankası ve kur hareketlerine duyarlı bir üretim yapısının olmasıdır. Her seferinde yeni bir Zihni Sinir proje üretmek, hedef göstermek esas yapılması gerekli olan politikaları hasıraltı etmeye çalışmaktan başka bir şey değildir. Hibya Haber Ajansı