Ahmet Hakan, Urfa’daki patates dağıtımını köşesine taşıdı | Urfam Haber | Şanlıurfa'nın Haber Sitesi
SON DAKİKA

Ahmet Hakan, Urfa’daki patates dağıtımını köşesine taşıdı

Bu haber 20 Nisan 2021 - 8:00 'de eklendi ve kez görüntülendi.

(RHA AJANS/RHA) – Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan, Şanlıurfa’da yapılan ve tepkilere neden olan patates dağıtımını köşesine taşıdı.
Şanlıurfa’da geçtiğimiz günlerde patates dağıtımı yapılmış, yapılan dağıtım beraberinde birçok tepkiyi de getirmişti.
Yapılan patates olayına bir eleştiri de Hürriyet Yazarı Ahmet Hakan’dan geldi.
İşte Ahmet Hakan’ın o yazısı:
Daha önce yaptığı çeşitli densizlikler ve izansızlıklar yüzünden “olay adam” haline gelmiş, hatta GATA’daki görevine son verilmişti.
*
Fakat adam rahat durmuyor abi!
Densizliğe, izansızlığa, abuk sabukluğa devam ediyor.
*
Ne dediğini yazmaya bile tenezzül etmiyorum.
Yine saçma sapan bir paylaşım… Yine nefret tohumları ekme… Yine izansızlık ve densizlik…
*
Kendisi de bir tıbbiyeli olan eski şair ve yazarlarımızdan Cenap Şahabettin’in çok meşhur olmuş bir sözü vardır.
“Tıbbiyeden her şey çıkar, arada bir de doktor çıkar” demiştir.
Cenap Şahabettin, tıbbiyeden çıkan devlet adamlarını, müzisyenleri, şairleri, edipleri, romancıları kastediyordu bu sözüyle.
*
Tıbbiyeden izansız ve densiz çıkmazdı.
Bu adam nereden çıktı?
PATATES… SOĞAN…
ÜRETİCİNİN elinde kalan patates ve soğanı, devletin üreticiden satın alması…
Doğru bir karardı.
Üreticiden alınan patates ve soğanın, fakir fukaraya ücretsiz olarak dağıtılması… Harika bir karardı.
Fakat ne zamanki sıra patates ve soğanın halka dağıtımına geldi.
– Yüzümüz buruştu.
– Canımız sıkıldı.
– Kafamız bozuldu.
*
Bir baktık ki…
Kaymakamın biri, patates soğan dağıtırken işi şova döküyor. Veren eli de alan eli de… Vıcık bir fotoğrafın konusu haline getiriyor.
Bir baktık ki…
Vali yardımcısının biri, patates-soğan çuvallarının arasında “Selamsız Bandosu” türü bir merasim düzenliyor.
*
Bir baktık ki…
Şanlıurfa Eyyubiye’de dayamışlar kamyonu bir mahalleye… Gayet intizamsız ve gayet medeniyetsiz biçimde dağıtım yapıyorlar.
*
Bütün bunları gördükten sonra anladık ki:
Doğru ve harika kararlar almak yetmiyormuş.
O doğru ve harika kararları, kimin nasıl uyguladığı da çok ama çok önemliymiş.