Astım, solunum yollarının duyarlılığının artmasına bağlı gelişen kronik bir akciğer hastalığıdır. Bu hastalığa sahip bireylerde nöbetler şeklinde gelen öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunum ve göğüste sıkışma gibi sorunlar görülebilir. Diyetisyen Hülya Çağatay konu hakkında bilgiler verdi. Astım, solunum yollarının duyarlılığının artmasına bağlı gelişen kronik bir akciğer hastalığıdır. Bu hastalığa sahip bireylerde nöbetler şeklinde gelen öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunum ve göğüste sıkışma gibi sorunlar görülebilir. Astım hastalığı teşhis edilemediğinde ve tedavisi uygulanmadığı durumlarda bu hastalığa sahip bireylerin yaşam standartları oldukça düşebilir ve vücutta kalıcı hasarlara sebep olabilir. Astım birçok nedenle ortaya çıkabilecek bir hastalıktır. Hastalığın gelişiminde genetik, immünolojik ve çevresel faktörler oldukça önem taşımaktadır. Bu hastalıkta çevresel etmenlerden en önemlisi ise hava kirliliği, sigara dumanına fazla maruz kalma ayrıca alerjenler ve beslenme şeklidir. Astım ve Obezite İlişkisi Obez bireylerde astım görülme riski daha fazladır. Ayrıca obez bireylerde astımı kontrol altına almak oldukça zorlaşacaktır. Araştırmalara göre, obezitenin eşlik ettiği astımlılarda hastalık daha ağır seyrediyor ve tedaviye cevap almak daha da güçleşiyor. Bu nedenle astım hastalarında vücut ağırlığının normal değer arasında tutulması oldukça önem taşımaktadır. Astımda Beslenme Önerileri İlk 6 ay anne sütü alımı önemli Anne sütünün astımda koruyucu etkiye sahip olduğu araştırmalarla birlikte desteklenmiştir. İlk 4 ay anne sütü ile beslenen bebeklerde 6 yaşına kadar astıma karşı belirgin koruyucu etki olduğu gözlemlenmiştir. Bebekler ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslenmelidir. Bu sayede bebeğin savunma sistemi güçlenecektir. Omega-3 alımı Araştırmalara göre, omega-3 alımının astımı olumlu yönde etkilediği görülmüştür. Omega-3 balık yağında bulunur. Kaynaklarına ise soğuk suda yaşayan uskumru, ton, somon gibi yağlı balıklar örnek verilebilir. Bunların dışında keten tohumu ve yağı, kanola yağı, soya yağı, fındık ve ceviz de bir miktar omega-3 içerir. Astıma karşı olumlu etki gösteren omega-3 yağ asitleri kaynakları bu yağlı balıkların etkisinin görülebilmesi için haftada en az 2-4 porsiyon tüketim sağlanmalıdır. A, C ve E vitamini A, C ve E vitaminleri astımın oluşumunda ve bu hastalıktan korunmada oldukça etkililerdir. Bu vitamininin astım hastalığı üzerinde önemli bir etkisi bulunmasa da ataklarını azaltacağı yönünde birçok sonuç ortaya konulmuştur. C vitamininin aynı zamanda bağışıklığa destek olarak büyük bir etkisi bulunmaktadır. Bu nedenle diyette tüketimi oldukça önemlidir fakat vücutta depo edilemeyeceğinden düzenli olarak tüketilmesi gerekir. Yine astım ataklarını azaltmada etkisi olan E vitamini kaynaklarına da yeşil yapraklı sebzeler, yağlı tohumlar ve yağları, kuru baklagiller örnek verilebilir. E vitamini kaynağı olan yeşil yapraklı sebzelerin tüketiminde de seçim yaparken mevsim sebzelerini seçmek oldukça önemlidir. Ayrıca bu sebzeler besin değeri açısından akan suda değil durgun suda yıkanmalıdır ve uzun süre pişirilmemelidir. Kontrollü tuz tüketimi Astımlı hastalarda yüksek tuz kullanımının hastalığa karşı olumsuz etki yarattığı görülmüştür. Astımlı hastalarda tuz tüketiminin günlük 5 gramın altında olması önerilmektedir. Bu nedenle yüksek tuz içerikli turşu, zeytin, maden suyu gibi içeceklerin tüketiminden kaçınmak gerekiyor.
