Neden yaşlanıyoruz? | Urfam Haber | Şanlıurfa'nın Haber Sitesi
SON DAKİKA

Neden yaşlanıyoruz?

Bu haber 14 Ocak 2022 - 20:30 'de eklendi ve kez görüntülendi.

“Inflamm-aging” cildin en önemli yaşlanma nedenlerinden biri olan Enflamasyon; Vücudun kendini alerjenlere, mikroorganizmalara, travma ve enfeksiyona karşı doğal savunma mekanizmasıdır. Ancak bu savunma durumu kronik bir döngüye girdiğinde, hücreleri strese sokarak, yaşlanma sürecini hızlandıran …
“Inflamm-aging” cildin en önemli yaşlanma nedenlerinden biri olan Enflamasyon; Vücudun kendini alerjenlere, mikroorganizmalara, travma ve enfeksiyona karşı doğal savunma mekanizmasıdır. Ancak bu savunma durumu kronik bir döngüye girdiğinde, hücreleri strese sokarak, yaşlanma sürecini hızlandıran hasar ve yıkıma neden olabilir. Akutu karar uzamışı zarar bir mekanizmadır. Akut enflamatuar yanıt vücudu korurken, kronikleşen süreç; salınan sitokin, enflamatuar mediatörler ve proteolitik enzimler ile kolajen, elastin gibi cildin yapısal destekleyici proteinlerini bozar, sentezini azaltır, cilt hücrelerinin kendilerini yenileme ve onarma yeteneğini engelleyerek cilt bariyerini zayıflatır. Türkçe karşılığı “yangı” ya da kronik iltihap olan bu döngüyü sonlandırmak, baskılamak yaşlanma belirtilerini yavaşlatmak için öncelikli yaklaşımdır. Akut enflamatuar yanıt; kızarıklık dokuda ısı artışı ödem ve ağrı şeklinde kendini gösterirken, kronik enflamasyonda cildin nem tutma kapasitesinden sorumlu ana bileşen hyaluronik asit yıkımı artar, sentezi azalır. Dehidratasyona bağlı kuruluk, hassasiyet, elastisite, tonus kaybı ve hızla yaşlanma belirtileri ortaya çıkmaya başlar. Düşündüğünüzden daha yaygındır ve bununla nasıl mücadele edeceğinizi bilmek genç, sağlıklı bir cilde ulaşmanın anahtarıdır. Kronik enflamasyon; “glikasyon”u yani dolaşımdaki şekerin yağ hücrelerimiz ve proteinlere musallat olarak AGE denilen zararlı bileşenlerin oluşmasını serbest radikallerin hücresel düzeyde hasarını tetikler. Cildi genç ve dinç tutan yağ hücrelerine saldıran glikasyon hacim kaybına sarkma ve çökük görünüme sebep olur. Genç bir cildin tipik özelliği olan dolgun yanaklar ve dinç ifade, yerini sarkmış,yağ atrofisine uğramış yüz ovali kontürü bozulmuş şekle dönüşür.   Peki vücudumuzda süregiden bu yıkımı nasıl durduracağız?  *Stres out huzur in  Kronik stres ve buna bağlı hipotalamus-hipofiz-adrenal ekseninin (HPA ekseni) uzun süreli aktivasyonu, vücutta ve bağışıklık sisteminde, anti-inflamatuar maddeleri inhibe ederken pro-inflamatuar kimyasalların salınımını artıran değişiklikleri tetikler. *Beslenme alışkanlıklarımızı temize çekeceğiz. İşlenmiş şeker, rafine karbonhidratlar ve doymamış yağlardan oluşan beslenme, kızartılmış gıdalar proinflamatuar bileşiklerin üretimini tetikleyen COX-2 enziminin ekspresyonunu arttırırlar. Başka bir deyişle bu gıdaları tükettiğinizde vücuda yüklediğiniz bir porsiyon iltihaplanmadır. *Barsak floramızı, mikrobiyotamızı destekleyeceğiz Çünkü bağışıklık sisteminizin %70'i barsaklarınızda bulunur ve buradaki bakteriler, vücudunuzun enflamasyonu düzenlemeyi içeren bağışıklık tepkisini modüle etmeye yardımcı olur. Bariyeri sağlam barsaklardan enflamatuar tetikleyici ajanlar geçemez. Antienflamatuar gıdalar konusunda bilinçleneceğiz, liften vitamin ve minerallerden zengin antioksidan gücü yüksek besinler tüketeceğiz (Bkz. Zencefil-Zerdeçal- Omega 3 zengin yağlar balık- Zeytinyağı- Sarımsak- Lahana- brokoli- pancar- elma- kiraz- yaban mersini- badem- ceviz ..) *Vücudun asit-baz ve elektrolit dengesi için alkali su tüketimini arttıracağız,  Asit yükü fazla sıvı ve mineral kaybettiren içeceklerden uzak duracağız. Sodyum ve iyot dengesinin hücresel faaliyetler için gerekli olduğunu unutmayacağız. *Düzenli egzersiz yapmayı ve metropol yaşamında maruz kaldığımız zararlı çevresel faktörlerden kendimizi korumayı ihmal etmeyeceğiz. *Cilt detoksu; Zararlı ajanlar ağır metaller içeren enflamasyonu tetikleyen kozmetiklerden cildinizi arındırarak başlar. Bilinçsiz, kulaktan dolma bilgilerle cildinize sürdüğünüz sağlıksız kozmetikler cildinizde tahribat yaratarak yaşlandırır. Atopiler, dermatitler, egzamatöz lezyonlar, bariyeri bozulmuş ciltte tekrarlayan uçuklar,akneler, koyu enflame lekeler gelişir.    Hekimliğin birinci basamağı “koruyucu hekimlik” tir. Hastalıklar oluşmadan, sorunlar derinleşmeden yaşlanma belirtileri cildinize yerleşmeden hekimlerinize danışmak sizi yüksek maliyetli tedavilerden kurtarır. Cilt kalitenizi artıran, vücudunuzun kendi doğal onarım mekanizmalarını tetikleyerek yıkımı en aza indirip hücresel düzeyde yenilenmeyi sağlayan önleyici uygulamalar sağlıklı güzel yaş almanızı sağlar.  Hibya Haber Ajansı