Memur-Sen Kadın Komisyon Başkanı Ayneli: Şirketler yeşil sermaye kumpasıyla ekmeklerinden edildi | Urfam Haber | Şanlıurfa'nın Haber Sitesi
SON DAKİKA

Memur-Sen Kadın Komisyon Başkanı Ayneli: Şirketler yeşil sermaye kumpasıyla ekmeklerinden edildi

Bu haber 24 Şubat 2021 - 9:30 'de eklendi ve kez görüntülendi.

(RHA AJANS/RHA) – Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Kadın Komisyon Başkanı Mine Kutluay Ayneli, “6 milyon kişi hukuksuz fişlemelerle sakıncalı ilan edildi. Binlercesi haksız soruşturma ve kovuşturmalarla mahkûm edildi. Öğrenciler okullarından, kamu görevlileri memuriyetten, işçiler işlerinden ihraç edildi. Şirketler yeşil sermaye kumpasıyla ekmeklerinden edildi” dedi.
Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen tarafından 28 Şubat postmodern darbesi ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Yapılan basın açıklamasını Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Kadın Komisyon Başkanı Mine Kutluay Ayneli yaptı.
İşte yapılan basın açıklamasından satır başları:                                                                                                     
 “İŞÇİLER İŞLERİNDEN İHRAÇ EDİLDİ”
“Milletin iradesinin ve egemenliğinin, çoğunluğu kadın olmak üzere kamu görevlilerinin emeğinin, ekmeğinin, hak ve özgürlüğünün gasp edildiği 28 Şubat darbesinden bugüne tam 24 yıl geçti. Postmodern olarak tesmiye 28 Şubat askeri müdahalesi, o meşum MGK toplantısının tarihiyle anılsa da,90’lı yılların başında başlamış bir “vesayet” sürecidir. Millete bakan yönüyle vahşi bir toplum mühendisliğinin, devlete bakan yönüyle de ülke varlığını talan etme yolsuzluğununadıdır. Milletin içinden çıkan inançlı kadroların iktidara gelmesini hazmedemeyenlerin şuursuz intikam hırsıyla; 6 milyon kişi hukuksuz fişlemelerle sakıncalı ilan edildi. Binlercesi haksız soruşturma ve kovuşturmalarla mahkûm edildi. Öğrenciler okullarından, kamu görevlileri memuriyetten, işçiler işlerinden ihraç edildi.  Şirketler yeşil sermaye kumpasıyla ekmeklerinden edildi.”
“ÇÜNKÜ HALA MAĞDURİYETİ SÜREN İNSANLAR VAR”
“ Bin yıl sürecek iddiasına karşı millet 7 yılda darbecilerin heveslerini kursaklarında koydu. Türkiye’de bir ilk olarak darbecilere ve vesayetçilere yargı eliyle yaptıklarının hesabı soruldu. Darbecilerden 21’i müebbet hapisle cezalandırıldı. Tedricen de olsa, vesayet düzeni ve düzenlemeleri bütün yasaklarla birlikte ortadan kaldırıldı.  Küçümsenmesi imkânsız bir biçimde; 28 Şubat döneminde ihraç edilen kamu görevlilerinin açıkta geçirdikleri sürelerin çalışılmış sayılmasına, kazanılmış hak aylığında ve emekli müktesebinde değerlendirilmesine yönelik düzenleme yapıldı. Belirtilen dönemde kendileri tarafından ödenen primlerin iadesi gerçekleştirildi. Kadın çalışanların başörtülü olarak görev yapmalarına, kız öğrencilerin eğitimin tüm safhalarında okula başörtüsüyle gidebilmelerine yönelik düzenlemeler yapıldı. Bu çalışmaları değerli buluyor, takdir ediyoruz. Fakat yeterli bulmuyoruz. Çünkü hala mağduriyeti süren insanlar var. Hala geçmişteki kayıplar telafi, zararlar tazmin edilmedi. Brifingli yargının neden olduğu mağduriyetler tam olarak giderilmedi.”
“28 ŞUBAT MAĞDURLARININ HAKLARINI TAHKİM, HUKUKUNU TANZİM VE ZARARLARINI TAZMİN ETME İRADESİ; ADALETİN, AKLIN, İNANCIN, AHLAKIN GEREĞİDİR”
“28 Şubat mağdurlarının haklarını tahkim, hukukunu tanzim ve zararlarını tazmin etme iradesi; adaletin, aklın, inancın, ahlakın gereğidir. Ve bu irade, 28 Şubat’ın faillerini mahkûm etme iradesinden daha az önemli değildir. Doğru olan; adaletsizliğin maliyetine katlanmak değil, adaletin maliyetini karşılamaktır. Bir tek kişi dahi dışarda kalmaksızın herkesin hakkının tastamam verilmesi için en yüksek düzeyde çabanın ve hassasiyetin gösterilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu hassasiyeti göstermek; mazlum ve mağdurlara karşı borcumuz, tarihe ve geleceğe karşı ortak sorumluluğumuzdur.”
“İRADENİN TESİSİ VE TEŞKİLİNDE YETKİLİ VE İLGİLİ HERKESİ SORUMLULUK ALMAYA ÇAĞIRIYORUZ”
“28 Şubat zihniyetinin tarihin çöp sepetinde gerçek anlamda yerini alması sadece faillerinin mahkûm edilmesiyle değil mağduriyetlerin telafisi, zararlarının tazminiyle mümkün olabilir. 28 Şubat’ın bin yıl süreceği iddiasında bulunanların heveslerini kursaklarında bırakan millet iradesi ve inancı; mağdurların hukukunu koruyan, haklarını sağlayan, zararlarını karşılayan iradeyi de kayda ve hayata geçirecektir. Bu iradenin tesisi ve teşkilinde yetkili ve ilgili herkesi sorumluluk almaya çağırıyoruz.”